Kerem Okudan, değişken debili soğutucu akışkan sistem olarak bilinen VRF’nin ( Variable Refrigerant Flow) bir dış ünite ile, gaz akış dağıtıcıları (jointler) yardımıyla birden çok iç ünitenin birbirinden bağımsız olarak kontrol edilebildiği direkt genişlemeli klima sistemleri olduğunu belirtti.
Okudan, gerektiği kadar soğutucu akışkanın doğru faz ve doğru zamanda ihtiyaç duyulan iç üniteye sevk edilerek ısıtma ve soğutmada kullanılmasının sağlandığını ve bu işlemi gerçekleştirmek üzere her iç ünite biriminde gaz akışını ayarlayan elektronik akış ayar vanası olduğunu ifade etti.
Turhan Karakaya, Subcool devresi kontrolü sayesinde uzun borulamalarda oluşan yağ geri dönüşündeki ve performanstaki azalmaların kontrol edilerek sistem kapasitesinin arttırıldığını söyledi. Karakaya, aşırı soğutma devresinde kullanılan ana teknoloji sayesinde artık yeni tip VRF cihazlarda dünyanın en uzun borulama limitlerine ulaşıldığını belirtti. Karakaya, Subcool devresi ile bir miktar soğutucunun akışkan dış ünite sıvı hattı üzerinde bulunan SC devresindeki EEV’den geçirilip buharlaştırılarak soğutulduğunu ve sistemdeki ısı eşanjöründen geçirilerek sıkıştırılmış sıvı oranının arttırılması için kullanıldığını ifade etti. Karakaya, otomatik olarak iki düşük ses modunun, sistemin sessiszlik veya kapasitif önceliğine göre seçildiğini ifade etti. Karakaya, Konvansiyonel Sistemlerin sistem şartlandıran ekipmanlarının yerleşiminin esnek olmadığını, çelik boruların işlenmesinin zor ve boru çaplarının bakır boruya göre büyük olduğunu aynı zamanda şaft gereksiniminin fazla olduğunu söyledi. |