Adana (ÇÜHM) -

13.07.2017

15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü etkinlikleri kapsamında Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) tarafından “15 Temmuz Darbe Teşebbüsü ve Yansımaları'” konulu panel düzenlendi. Etkinlikte ayrıca Anadolu Ajansı’nın fotoğraflarından oluşan darbe girişiminde yaşananların anlatıldığı fotoğraf sergisi de izlenime sunuldu.

ÇÜ Mithat Özsan Amfisi’nde gerçekleştirilen panel saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı. Darbe girişimiyle ilgili görsel sunum ve Çukurova Üniversitesi Senatosu’nun “15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Bildirisi”nin yayınlandığı etkinliğe, Adana Valisi Mahmut Demirtaş, Rektör Prof. Dr. Mustafa Kibar, protokol üyeleri, akademisyenler ve Üniversite çalışanları katıldı.

ÇÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi (İİBF) Dekan Vekili Prof. Dr. Harun Arıkan’ın moderatörlüğünü yaptığı '15 Temmuz Darbe Teşebbüsü ve Yansımaları' adlı panele Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Sait Polat, İlahiyat Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Ali Osman Ateş, Hukuk Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Fatih Bilgili, Fen-Edebiyat Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Selahattin Serin ve Eğitim Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Ahmet Doğanay konuşmacı olarak katıldı.

İlk olarak kürsüye gelen Prof. Dr. Sait Polat, "Türkiye'de Terörün ve Darbelerin Kaynakları ve Sebepleri" başlıklı sunum yaptı. Prof. Dr. Polat, terörün yalnızca bir ülkenin veya bölgenin sorunu olmaktan çıktığını bütün dünyanın sorunu olduğunu vurgulayarak, terörün amacının insanları korkuya sevk etmek olduğunu söyledi. Prof. Dr. Polat, 15 Temmuz'un yalnızca bir darbe girişimi olmadığını dile getirerek, şunları söyledi:

Prof. Dr. Polat: “Devlet Millet Bütünleşmesi İçerisinde Teröre ve Darbelere Karşı Topyekün Mücadelede Yılmadan Dimdik Durmalıyız.”

“15 Temmuz sadece darbe girişimi değil, aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti’ni işgal etme girişimidir. Asıl amaç Türkiye Cumhuriyeti’nin asıl kurumlarının en tepe noktalarının ele geçirilmesi yoluyla işgal girişimidir. Ülkemizi terörize etmeye çalışanlara vereceğimiz en güzel cevap ise birliğimizi bozmadan, soğukkanlılığımızı koruyarak, devlet millet bütünleşmesi içerisinde teröre ve darbelere karşı topyekün mücadelede yılmadan dimdik durmaktır. Bu mücadele bir milli mücadeledir.”

Prof. Dr. Doğanay: “Demokrasiye Karşı Darbelerin Tekrar Olmaması, Yeni Grupların Çıkmaması İçin Çalışma Yapmalıyız.”

Prof. Dr. Ahmet Doğanay ise darbe girişimi ve yaşanan süreci eğitimin önemi açısından değerlendirdi. Prof. Dr. Doğanay, “FETÖ, toplumda hedefine özellikle sosyo ekonomik yapısı zayıf, zeki bulduğu çocukları koymuş ve bunları kendi bünyesine alarak istismar etmiştir. Dini ve milli duyguları istismar ederek devletin bütün mekanizmalarını ele geçirmeye çalışmıştır. Dolayısıyla demokrasiye karşı darbelerin tekrar olmaması, yeni grupların çıkmaması için çalışma yapmalıyız. Bunun için öncelikle demokrasi kültürünü geliştirmeliyiz. Eğitime daha fazla önem vermeliyiz.” şeklinde konuştu.

Prof. Dr. Ateş: “Milletini Seven Milletine Kurşun Sıkmaz, Vatanına İhanet Etmez.”

Prof. Dr. Ali Osman Ateş, FETÖ'nün dini nasıl istismar ettiğini örnekler vererek anlatarak, “Bu örgüt sapkın bir yapıdır. Dinin ihlasını sapkınca kullanmıştır. İnançları adına insan öldürdüler. Dini bozarak bunu yaptılar. İnsan öldürmek Kur'an-ı Kerim'de yoktur, yasaktır. Bu örgüt DEAŞ terör örgütü kadar tehlikeli bir yapı. Kendi içerisinde vatan millet bayrak sevgisini yok etmişler. Milletini seven milletine kurşun sıkmaz vatanına ihanet etmez.” dedi.

Prof. Dr. Serin: “Ülkemizi gelişmiş ülkeler statüsüne El Birliğiyle Sokacağımıza Olan İnancım Tamdır.”

Prof. Dr. Selahattin Serin de, Türkiye'de proje destekleri ve 15 Temmuz süreci ile ilgili konuştu. Prof. Dr. Serin, FETÖ’nün hedef aldığı kurumların başında TÜBİTAK’ın geldiğine dikkat çekti. Küresel dünyada toplumların bilgi toplumu haline geçme zorunluluğunun ortaya çıktığını ifade eden Prof. Dr. Serin, “Bugün için rekabet bilgi ve yaratıcılığı yenilik ve inovasyona bağlı olarak gerçekleşmektedir. Rekabet üstünlüğü, nitelikli eğitim bilim ve teknoloji ile sağlanmaktadır. Bir toplumda bilgiden değer veya fayda üretmezseniz bilginin hiçbir değeri olmaz. Bilgi üretebilmek için arge ve inovasyon mecburiyeti vardır. Ülkemizi gelişmiş ülkeler statüsüne sokmanın yolu üretim, yatırım, ihracat ve istihdam yapmaktan geçmektedir. El birliğiyle başaracağımıza inancım tamdır.” dedi.

Prof. Dr. Bilgili: “Örgüt Üyelerinin Verdikleri İfadelerde Masum Halkı Öldürdükleri Anlaşılmaktadır

Prof. Dr. Fatih Bilgili, iç ceza hukuku ve uluslararası hukukta darbe girişimi suçları ve 15 Temmuz FETÖ darbe girişimi değerlendirmesi konusunda sunum yaptı. 15 Temmuz gecesinde yaşanan kalkışmada birçok sivil vatandaşın üzerlerine açılan ateş sonucu yaşamını yitirdiğini, birçoğunun da yaralandığını hatırlatan Prof. Dr. Bilgili, “Otopsi raporları ve örgüt üyelerinin Cumhuriyet Savcılıkları ve Hâkimliklerde, şahsi avukatları huzurunda her türlü baskıdan uzak biçimde verdikleri ifadelerde masum halkı öldürdükleri anlaşılmaktadır. FETÖ terör örgütünün kurucusu ve lideri Fethullah Gülen talimatıyla gerçekleşen darbe girişimi esnasında terör örgütü üyelerinde öldürülen bu 249 kişinin durumu Türk Ceza Kanunu’nun 82. Maddesinde hüküm altına alınan kasten adam öldürme suçunun nitelikli halini oluşturmaktadır.” dedi.