Arama Bağlantılar ÇÜ Anasayfa
  HABER MERKEZİ  
 
 
Anasayfa
 
Hakkımızda
 
E-Bülten
 
Röportajlar
  Konuşma Metinleri
  Videolar
  Medyada ÇÜ
 
Haber Arşivi
 
İletişim
 

4. Geleneksel Gıdalar Sempozyumu’nun Sonuç Bildirgesi Yayımlandı

 

 

Adana (ÇÜHM) -

09.05.2014

İki yılda bir düzenlenen Geleneksel Gıdalar Sempozyumu’nun dördüncüsü, Çukurova Üniversitesi’nin (ÇÜ) ev sahipliğinde 17 – 19 Nisan 2014 tarihleri arasında gerçekleştirildi. 3 gün süren ve yoğun katılımla tamamlanan sempozyumun sonuç bildirgesi yayımlandı.

 

Çukurova Üniversitesi’nden Prof. Dr. Zerrin Erginkaya, TMMOB Gıda Mühendisleri Odası’ndan Yusuf Songül, TC Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’ndan Dr. Mustafa Çetindağ ile TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası’ndan Özden Güngör imzasıyla, kamuoyuna açıklanan sonuç bildirgesinde şöyle denildi;

  1. Gıdalar, ulusal kimliklerin yaşatılmasında ve ülkelerin tanıtımında önemli bir yer tutmaktadır.  Geleneksel gıdalar, toplumların hem yeme alışkanlıklarını ve hem de kültürel özelliklerini nesiller boyunca aktarmaktadır. Turizm sektörünün gelişmesine paralel olarak, geleneksel gıdalara ilgi de, dünya genelinde giderek artmaktadır.  Kültürel zenginliğinin varlığı ülke genelinde üretilen geleneksel gıda ürünleri üzerinde oldukça etkili olmaktadır.
  2. Gastronominin, ülkelerin turizmine katkısı tartışılmaz bir konudur. Türkiye’de, gıda ve içecek kültürü açısından zengin ülkeler arasındadır.
  3. Tüketicilerin yaşam biçimlerinin değişmesine bağlı olarak,  yeni tatlar, yeni ürünler, güvenli gıda, daha az işlenmiş ve daha az katkı içeren gıdalar talep etmeleri nedeniyle, gerek ulusal ve gerekse uluslararası pazarlarda, geleneksel gıdaların önemi giderek artmaktadır.
  4. İçinde bulunduğumuz yüzyılda kırsal kalkınma gıda ve tarım sektörünün en önemli konu başlıklarından biri haline gelmiştir. Geleneksel gıdaların gereği gibi üretimi ve pazarlanmasının sağlanması kırsal kalkınmanın sağlanması açısından da son derece önemlidir. Geleneksel ürünler bulunduğu bölgede veya yörede üretilmesi sonucu, burada yaşayan ve üretimin içerisinde yer alan insanların yaşam koşullarını iyileştirmesi, kırsal kalkınmanın önemini ortaya çıkmaktadır.
  5. Geleneksel ürünler açısından zengin ve önemli avantajlara sahip olan ülkemizde bu ürünlerin doğru kullanımı ve bozulmadan değerlendirilmesi önem arz etmektedir. Nesiller boyunca yapım teknikleri ve tüketim şekilleri aktarılan geleneksel gıdalarımızın değişen yaşam biçimleri nedeniyle unutulması ve yok olması söz konusu olabilmektedir. Diğer önemli bir zorluğu ise geleneksel ürünlerin, üretim miktarlarının az ve belli yörelerle kısıtlı olmasıdır.
  6. Geleneksel gıdaları, özelliklerini bozmadan endüstriyel üretime adapte etmek; risk ve olmazsa olmaz kriterlerini belirlemek, bu konudaki mevzuatı oluşturmak ve mevzuata uygun şekilde ve geleneksel tat ve görünümü bozmadan üretmek oldukça güçtür. Bu nedenle, günümüzde tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de bu zorlukların aşılması için sarf edilen çaba artarak devam etmelidir.   
  7. Geleneksel gıdaların yerinde endüstriyel üretimini sağlamak için özendirici politikalar oluşturulmalıdır. Gelişmiş ülkelerde,  yöresel ve geleneksel özelliği olan ürünlerin en iyi ve güvenli şekilde üretilmesi amacıyla, bilimsel yöntemlerle belirlenmiş kurallar söz konusudur. Türkiye'de bu tür bir sistemin, bilimsel ve yasal bazda oluşturulması ve sistemin belli otoritelerce kontrol edilmesi ve denetlenmesi, ürünlerimizin tanıtımı açısından önemlidir.
  8. Geleneksel gıdalarımızı korumanın ve dünyaya tanıtımının en önemli yolu, bu ürünlerin kayıt altına alınması ve güvenilir şekilde üretilmeleridir. Geleneksel gıdalarımızın envanterinin çıkarılması, ürün özelliklerinin belirlenmesi, muhafaza ve işleme yöntemlerindeki yöresel farklılıkların ortaya konması ve izlenmesi ile bu gıdalar koruma altına alınabilecektir.
  9. Coğrafi işaret, ürünün kendine has özelliklerini koruyarak, ulusal ve uluslararası düzeyde tanınmasını ve korunmasını sağlamaktadır. Ayrıca coğrafi işaret, geleneksel gıdaların üretiminde sürdürülebilirliğin en önemli teminatlarından biridir.  Ülkemizde bu sistemin önemli eksikleri bulunmaktadır. Coğrafi işaretleme ve denetimi konusunda ulusal ve uluslararası düzeyde gereken adımlar atılmalıdır.
  10. Artan rekabet ve değişen tüketici gereksinimlerine yanıt verebilmek için profesyonel bir yaklaşım olarak günümüzde markalaşma ön plana çıkmaktadır. Markalaşma ile kalitede süreklilik, erişebilirlik, yenilikçilik, satış sonrası hizmet ve en önemlisi gıda güvenliği sağlanmış olacaktır. Dış pazarlarda ürünlerimizin kendi markalarımızla yer almasını sağlamak hedeflerimiz arasında olmalıdır.
  11. Diğer yandan, bilgi ve iletişim teknolojileri tabanlı modern izlenebilirlik sistemleri ile geleneksel gıdaların izlenebilirliğini sağlamak ve tüketiciye bilgiye dayalı gıda tercihi olanağı sunmak kolaylaşmaktadır. Son yıllarda etik izlenebilirlik ve coğrafi izlenebilirlik gibi kavramlarla bilgiye dayalı gıda tercihi de öne çıkmaktadır. Bilgiye dayalı gıda tercihi özellikle gıdanın menşeinin ve kalitesinin bilinmesi, etkili kazanç ve risk yönetimi sağlanması,  çevresel etkinin gözlenmesi ve nihai olarak sürdürülebilir üretimin sağlanmasında tüketicinin rolünü güçlendirmektedir.
  12. Kırsal kalkınmada anahtar role sahip olan kadınlar,  çoğunlukla yöresel ürünler ve geleneksel lezzetlerin üretimi ve sunumlarında aktif rol almaktadır. Kadınların geleneksel gıda üretiminde ve kırsal kalkınmadaki bu rolleri ortaya konulmalı ve güçlendirilmelidir. Bu amaçla, eğitim, sağlık, tarımsal üretim, girişimcilik, pazarlama, örgütlenme, sosyal güvenlik gibi birçok faktörler dikkate alınarak, bu konuda yeni stratejiler geliştirilmelidir.

 

 

 

kişi ziyaret etmiştir

 



Çukurova Üniversitesi Haber Merkezi