Kongre Merkezi ve Kültür Merkezi hakkındaki düşünceleriniz nedir?
Çukurova Üniversitesi Kongre ve Kültür Merkezi'ni Aralık ayının sonunda açmayı planlıyoruz. Çok önemli bir proje ve Üniversitemiz de bu projeye büyük bir kaynak aktarımı yaptı. Dolayısıyla bu aşamaya gelmiş olan bir yatırımı bitirmek ve faaliyete geçirmek en büyük arzumuz. Elbette bu merkezin açılması bir son değil bir başlangıç olarak görülmelidir. Merkezimiz; toplantı salonları, fuaye ve gösteri alanlarıyla uluslararası büyük kongreler dışında kültürel ve sportif organizasyonlara da ev sahipliği yapabilecek bir yapıya sahiptir. Özellikle Adana'da sanatın her dalı için eksikliği hissedilen sahnesiyle önemli bir açığı kapatacağını düşünüyorum. Kongre ve Kültür Merkezi'nin gelişimi bize olduğu kadar Adana halkına da bağlı. Konferanslara, sergilere ve diğer kültürel faaliyetlere gösterecekleri ilgiyle bu bölgenin bir cazibe merkezi haline geleceğini düşünüyorum.
Teknokent'i büyütme çalışmaları ne aşamada? Bu adımla neyi hedefliyorsunuz?
Halen 4.000 metrekare kapalı alana sahip olan ve kısa bir süre önce tam kapasitede çalışmaya başlayan Çukurova Teknokent'inin 4.000 metrekarelik 2. etap bina inşasına da başlamak üzereyiz. Ayrıca Teknokent'in içerisinde büyük bir önem teşkil edecek ve araştırma altyapısını daha güçlü kılacak bir Teknoloji Transfer Ofisi kuruyoruz. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nın teşviki ile kurulacak olan bu ofisin protokolünü de bakanlık yetkilileri ile imzalamış durumdayız. Kısa bir süre içerisinde yapım çalışmalarına başlayacağız. Bu adım hem sanayiciler hem de Ar-Ge faaliyetlerinin sürdürülmesi adına önem taşıyor. Öğretim üyeleri bu ofisin kurulmasıyla birlikte bilgi birikimlerini sanayinin hizmetine sunmalarıyla bu birikimin ürün ve teknolojiye dönüşmesini hedefliyoruz.
Üniversitenin kentle bütünleşmesi anlamında hangi adımların atılması gerektiğini düşünüyorsunuz?
Öncelikle şehir ile üniversite arasındaki fiziki engellerin kalkması gerektiğini düşünüyorum. Bu amaçla; belediye ile yaptığımız işbirliği doğrultusunda metro sisteminin yerleşkemize ulaşabilmesi ve en uygun güzergahtan geçebilmesi için yeni bir projelendirme çalışması yapılmış ve gerekli süreçler başlatılmıştır.Şehirle bütünleşmenin etkin olarak sağlanabilmesi; sivil toplum kuruluşları, meslek odaları ve yerel yönetimlerle kurulacak diyalog ortamlarına bağlıdır.Türkiye'nin en önemli Tıp Fakülteleri'nden birine sahip olan üniversitemizde sağlık iletişimi alanında çalışmalara başladık. Sağlık profesyonelleri ile hastalar arasındaki iletişimi ve karşılıklı bilinçlenmeyi hedefleyen bu alanda yapılacak çalışma ve organizasyonlarla üniversitenin kentle bütünleşmesi hız kazanacaktır. Bütün bunlara ek olarak spor ve kültür sanat etkinliklerine olan desteğimiz ve organizasyonlarla ilgili ön çalışmalarımız devam etmektedir.
Çukurova Üniversitesi Adana'nın sosyal sorumluluk ve toplumsal projelerine katkıları neler olacak?
Çukurova Üniversitesi olarak sadece eğitim değil, sosyal sorumluluk projeleri de üreten bir misyonumuz var. Amacımız, Çukurova Üniversitesi olarak Adana'yla bütünleşmemizi fazlasıyla sağlayacak bu programların ve projelerin sayısını artırarak, misyonumuzun alanını genişletmek ve insanımızla daha fazla iç içe olmak. 2013 yılında Mersin'de düzenlenecek olan 17. Akdeniz Oyunları çerçevesinde hentbol ve kano – kürek müsabakaları Üniversitemiz kampüsü içerisinde gerçekleştirilecektir. Dünya çapındaki bu organizasyon ile Üniversitemizin, Adana'nın tanıtımında etkin olacağını düşünüyorum. Bununla birlikte ileriki dönemlerde Üniversitemizin STK'lar ve yerel yönetimlerle yapacağı işbirlikleriyle Çukurova Üniversitesi, sahip olduğu deneyimi paylaşmaya devam edecektir.
Ç.Ü Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesinin genel durumunda yenilikler var mı?
2013 yılı bütçemizi hazırlayıp, Kalkınma Bakanlığı ve Maliye Bakanlığındaki bütçe görüşmelerine katıldık. Birkaç yıldan beri kapalı olan Sağlık Sektörü faslını yoğun görüşmeler sonucu açtırarak, hem bütçe tavanımızı yükselttik hem de Balcalı HastanesiAmeliyathanesi'nin yenilenmesi için ilave 5 milyon TL'lik bir mali kaynak elde ettik. Sağlık İletişimi ile vatandaşlara en etkin ve yüksek kalitede sağlık hizmeti vermek için gerekli tüm çalışmalara hızlı bir şekilde devam ediyoruz.
Adana'daki üniversite sayıları ve nitelikleri hakkında ne düşünüyorsunuz?
Üniversitelerarası Girişimcilik ve Yenilikçilik Endeksi'nde 20. Sırada yer alan Çukurova Üniversitesi hem Adana'da hem de bulunduğu bölgede öncü bir konumdadır. Üniversitemizi ön plana çıkaran nokta; akademik çalışmalarını, ülkemizi kalkındıracak ve ekonomik katkı sağlayacak bilimsel ve teknolojik ürünlerle taçlandırmasıdır. Çukurova Üniversitesi, bu öncü konumunun kendisine verdiği sorumlulukla bundan sonra gerek Adana'da gerekse bölgemizde yeni kurulacak olan üniversitelerimize destek sağlamaya gayret edecektir.
Kendinizi özetle tanıtır mısınız?
1964 yılında İskenderun'da doğdum. 1987 yılında İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nden mezun olduktan sonraiki yıl boyunca 'Genel Cerrah Asistanlığı' görevinde bulundum. Aynı dönemde nükleer tıp konusunda da çalışmalarda yer aldım. 1989 yılında Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Nükleer Tıp Ana Bilim Dalı'nda 'araştırma görevlisi' olarak çalışmaya başladım.Sonrasında da önce 'uzman' ardından da 'yardımcı doçent', 'doçent' ve 'profesörlük' unvanlarını aldım. Yaklaşık on bir yıl boyunca 'Nükleer Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı' görevini de üstlendim. Balcalı Hastanesi´nde değişik kademelerde yöneticilik, Başhekim Yardımcılığı, Başhekimlik ve Dekan Yardımcılığı yaptım. Üç buçuk yıl süreyle Adana Acıbadem Hastanesi´nde Başhekimlik ve Nükleer Tıp Uzmanlığı görevinde bulundum. 2012 yılından itibaren Çukurova Üniversitesi Rektörlük seçimlerini ilk sırada tamamlayarak rektör olarak atandım.
Son olarak sizin eklemek istedikleriniz?
Son olarak Üniversitemiz öğrencilerine seslenmek istiyorum. Üniversite eğitiminin sadece belli bir mesleğin bilgi birikimine ulaşmak olarak algılanmaması gerekir. Ülkemizin en çok ihtiyacı olan sorgulayan, değerlendiren ve eleştiren bir bakış açısı kazanmış bireyler yetiştirmeyi amaçlamalıyız. "Hangi toplumsal sorunu çözebilirim" kaygıları taşıyan bir gençlik oluşturmak en önemli hedefimiz olmalıdır. Mezun olan öğrencilerimiz iş hayatına girdiklerinde dahi hocalarının bilgi birikiminden her zaman yararlanabilirler. Bu bilgi paylaşımı ülkemizin ufkunu genişletecek, küresel dünyada ona bir yol verecektir. Ancak bu şekilde oluşturacağımız diyalogla bir dünya üniversitesi haline gelmemiz mümkün olacaktır.