“Günümüzde Çocuklar Medya İle Çok Erken Yaşta Tanışıyor.”
Günümüzde çocukların çok erken yaşta medyayla tanıştığını, medya okuryazarlığı dersinin de bilinçli bir medya kültürünün oluşturulması açısından önemli olduğunu hatırlatan Yrd. Doç. Dr Aybek, ülkemizde yeteri kadar eğitim sistemi içinde yer almayan bir ders olarak kaldığını belirtti. Yrd. Doç. Dr Aybek hem örgün hem de yaygın eğitim yoluyla çocuk ve yetişkinlere eleştirel düşünme becerisi kazandırılması gerektiğini söyledi.
“Dünya Nüfusunun 3’te 2’sinden Fazlasını Çocuklar Oluşturuyor. Ancak Medya Onları Yok Sayıyor.”
Öğretim Görevlisi Tülay Atay Avşar ise medya-çocuk ilişkisi ve çocuk odaklı habercilik konuları üzerinde durdu. Ülkemizin Unicef ve BM sözleşmelerinin altına imza attığını fakat bu kararları uygulamaya koymadığını belirten Avşar, dünyada var olan çocuk sorunlarıyla ilgili haberlerin ana akım medyada yer bulmadığını veya farklı şekilde yer bulduğuna değindi. Avşar, Çocukların dünya nüfusunun 3’te 2’sinden fazlasını oluşturdukları halde medyanın onları yok saydığını söyledi.
“Sözlü Kültürden Eleştiri Doğmaz, Bunun İçin Yazılı Kültürle Birlikte Medya Okuryazarlığı Olması Şart.”
Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr Yetkin Işık eğitim ve kültür ilişkisi bağlamında konuşmasını gerçekleştirdi. Ülkemizde eğitim ve bilimin yeteri kadar olmasa da güçlü bir edebiyatın olduğunu ve umudu burada gördüğünü anlatan Yrd. Doç. Dr Yetkin Işık, toplumun edebiyatla ilişkisinde de birtakım sorunlar olduğunu, bu problemin de sözlü kültürden yazılı kültüre geçişten kaynaklandığını söyledi. Pratik olan sosyal medya ve teknolojik araçların kullanım niteliğinin önemli olduğunu ve edebiyatın gerçeği aramadığını, gerçeği yeniden kurguladığını, neoliberal sistemin metaya dönüştürdüğü araçların yaygınlaşmasının da kültür ve edebiyatı etkilediğini açıklayan Yrd. Doç. Dr Yetkin Işık, sözlü kültürden eleştirinin doğamayacağını, bunun için yazılı kültürle birlikte medya okuryazarlığının olması gerektiğini savundu. Yrd. Doç. Dr Yetkin Işık bu iletişim araçlarının uzun süreli kullanılmasının okumakta dikkat bozukluğunun en büyük sebeplerinden biri olduğunu söyledi. |