Adana (ÇÜHM) -

07.11.2016

ÇÜ Ev Sahipliğinde, Uluslararası Orta Anadolu ve Akdeniz Beylikleri Tarihi, Kültürü ve Medeniyeti Sempozyumunda Ramazanoğlu Beyliği Ele Alındı.

Uluslararası Orta Anadolu ve Akdeniz Beylikleri tarihi, Kültürü ve Medeniyeti Sempozyumu serilerinin 3.’sü Çukurova Üniversitesi ev sahipliğinde “Ramazanoğulları Beyliği” başlığı altında tamamlandı.

Türk Tarih Kurumu, Necmettin Erbakan Üniversitesi, Çukurova Üniversitesi, İslam Tarihçileri Derneği’nin ortaklaşa olarak düzenlediği sempozyumun açılışı saygı duruşunda bulunulmasının ardından İstiklal Marşı’nın okunmasıyla Mithat Özsan Amfisinde gerçekleştirildi.

Sempozyumun açılışına Vali Mahmut Demirtaş, AB Bakan Yardımcısı Ali Şahin, Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Kibar, Necmettin Erbakan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Şeker, Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurulu Başkanı Prof. Dr. Derya Örs, Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Refik Turan, İslam Tarihçileri Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Şeker akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Sempozyum Çukurova Üniversitesi Koordinatörü Prof. Dr. Fatih Yahya Ayaz’ın açılış konuşmasının ardından İslam Tarihçileri Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Şeker katılımcılara ve tertip komitesine emeklerinden dolayı teşekkür etti.  

Rektör Prof. Dr. Şeker “Amacımız Gelecek Kuşaklara Kayıt Bırakmak.”

Necmettin Erbakan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Şeker ise beyliklerin araştırılarak bilimsel çalışmalarla gelecek kuşaklara kayıt bırakmanın önemine değinerek hedeflerinin aslımızı anlayacak şekilde yeni nesilleri bilgilendirmek olduğunu söyledi. Prof. Dr. Şeker “Gurur vesilesi olan atalarımızın Anadolu’dan yerleşme ve medeniyet oluşturma süreçlerinde geliştirdikleri beylikler ve devlet geleneğinin devamlılığını Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyetiyle devam ettirdi. Yaşamış olduğumuz bu coğrafyanın bizlere tesliminde her köşe taşında izlerine rastlamış olduğumuz beylikleri ve atalarımızı bilimsel toplantılarla anmak gurur verici.” dedi.

Rektör Prof. Dr. Kibar; “Ramazanoğulları Beyliği Adanamızın Önemli Simgelerinden Biri.”

Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Kibar Adana’nın 8 bin yıllık tarihi, coğrafyası ve iklimiyle verimli toprakları, çeşitli kültür ve inançları barındıran zengin sosyal yapısı ile bölgenin ve ülkemizin en büyük kentlerinden biri olduğunu söyledi. Kenti büyük yapan unsurlar arasında yer alan görkemli geçmişinin çeşitli bilimsel çalışmalara konu edildiğini hatırlatan Prof. Dr. Kibar, “Kentimizin tarihinde Anadolu Beyliklerinin en uzun ömürlülerinden biri olan ve 1608 yılında tam anlamıyla Osmanlı Devleti hakimiyetine girene kadar yaklaşık 250 yıl boyunca Çukurova Bölgesinde önemli izler bırakan Ramazanoğulları Beyliği, Adanamızın önemli simgeleri arasında kabul edilmektedir.” dedi.

“Adana Tarihinin Bu Önemli Kesitine Işık Tutacaklar.”

Prof. Dr. Kibar, Ramazanoğulları sülalesinin beyliğin sona erdiği 17. yüzyıldan sonra da gerek Osmanlılar ve gerekse Cumhuriyet dönemlerinde de çeşitli bürokratik kademeler ve alanlarda varlığını ve hizmetlerini sürdürdüğünü söyledi. Prof. Dr. Kibar konuşmasına şöyle devam etti;

“Bu sempozyumda Ramazanoğulları, başta Adana olmak üzere Çukurova Bölgesinin çeşitli kentlerindeki izleri, katkıda bulundukları kültürel gelişmeleri, meydana getirdikleri anıtsal yapılar ve benzeri yönleriyle ortaya konulmaya çalışılacaktır. Umuyoruz ki, hem yurtdışı hem de yurtiçinden birçok bilim insanı misafirimiz olarak bu bilim şölenine renk katacak, değerli bilgileriyle Adana tarihinin bu önemli kesitine ışık tutacaklardır.”

TTK Başkanı Prof. Dr. Turan; “Tarihi Olaylar ve Tarihi Olgular Bizim Bir Parçamız.”

Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Refik Turan tarihi olayların tarihi olguların bizim bir parçamız olduğunu hatırlatarak Türk tarihinin en büyük kırılma noktasının İslamiyet’e girişi olduğunu söyledi. Dünya tarihinin ise en büyük olayının Hz Muhammet’e ilk vahinin yani Kur’an-ı Kerim’in gelişinin olduğunu söyleyen Prof. Dr. Turan, “Bugün 1 milyar 700 milyonluk bir İslam dünyasından bahsediyoruz. Bunların 4’te 3’ü Türklerin vesilesi ile Müslüman olmuştur. Dünyanın en büyük Müslüman devletleri bundan sonra kurulmuştur.” dedi. 

“Beyliklerde Tarih Kitaplarında Yer Alarak Müfredatımıza Girmeli.”

Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurulu Başkanı Prof. Dr. Derya Örs, Türk tarihinin büyük bir bölümünün beylikler döneminden oluştuğunu ifade ederek Osmanlı Devleti’nin tarihin belli bir döneminde bütün bu coğrafyaya hâkim olduğunu söyledi. Prof. Dr. Örs, “Osmanlı Devleti henüz Balkanlarda Rumeli’de bir batı devleti olma yolunda ilerlerken bu bölgelerde önemli beylikler hüküm sürüyorlardı. Bunlardan bir tanesi de Çukurova Bölgesi’nde hüküm süren Ramazanoğlu Beyliğiydi.” dedi. Tarih kitaplarında sadece Osmanlı Devleti’nin anlatıldığını ifade eden Prof. Dr. Örs, beylikler döneminin de hakkının teslim edilerek tarih kitaplarında geniş yer alarak müfredata girmesi gerektiğini söyledi.   

AB Bakan Yardımcısı Şahin; “Anadolu Bütün İnsanlara Bir Umut Coğrafyası.”

AB Bakan Yardımcısı Ali Şahin ise Anadolu’nun medeniyetler coğrafyası olduğunu belirterek, Anadolu’yu bir güneşe benzettiğini söyledi. Şahin, “Dünyanın her neresinde olursa olsun insanlığın bir zulümle karşı karşıya kaldığında, bir mağduriyet yaşadığında her zaman ay çiçeğinin yüzünü güneşe döndüğü gibi bu insanlarda yönünü Anadolu’ya dönmüştür. Anadolu’yu bu anlamda medeniyetler coğrafyası olarak tanımlarken bütün insanlara bir umut coğrafyası olarak tanımlamakta gerekir.” şeklinde konuştu.

Vali Demirtaş; “Çukurova Dünyanın 3. Büyük Ovası.”

Adana Valisi Mahmut Demirtaş da, Çukurova’nın dünyanın 3. Büyük ovası olduğunu belirterek 350 bin dekarlık alanda kurulu olduğunu söyledi. Medeniyetlerin gelişmesinde toprakların verimli araziler ve sulanabilir araziler olmasının önemli olduğunu hatırlatan Vali Demirtaş, Çukurova’nın da çok verimli arazilere sahip bir bölge olduğunu söyledi. Ramazanoğlu Beyliği’nin Osmanlının kuruluşunda çok önemli etkilerinin olduğunu hatırlatan Vali Demirtaş, “Anadolu’nun İslamlaşmasında da çok büyük katkıları olmuştur. Bu bağlamda sempozyumun Adana’da yapılmasından çok büyük mutluluk duyduk. Tarihimizin yeniden öğretilmesinde, yeniden öğrenilmesinde çok ciddi katkıların olduğunu düşünüyorum. Tarih kitaplarında Ramazanoğlu Beyliklerine yarım sayfa ya da bir sayfa ayrılmıştır. İnşallah bundan sonraki tarih kitaplarımızda bu beyliklerin daha fazla yer almasını arzu ediyorum.” dedi.

Açılış konuşmalarının ardından Moderatör Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Refik Turan başkanlığındaki açılış oturumuna geçildi. 15 oturum halinde yapılan sempozyum tarihi yerlerin gezilmesiyle son buldu.