Dr. Şahin açıklamasına şöyle devam etti;
“Höyükte şimdiye kadar yapılan çalışmalarda yüzeyden yaklaşık 5 metre derinliğe kadar inilmiş ve bu çalışmalarda 6 kültür tabakası saptanmıştır. Buna göre inilen derinlikte, günümüzden yaklaşık 3500 yıl öncesine yani Geç Tunç Çağı’na kadar kesintisiz iskanın olduğu anlaşılıyor.”
“Buluntular Seyhan Nehri’nin Deniz Aşırı Ticarette Önemli Rol Oynadığına İşaret Ediyor.”
“Gerek Osmanlı, Ortaçağ, Bizans, Roma, Hellenistik, Demir Çağ ve Geç Tunç Çağ’larına ait tabakalarda her dönemin sosyo-kültürel ve sosyo-ekonomik yaşamına ışık tutan mimarinin yanı sıra; pipolar, ağırlıklar, kandiller, sikkeler, amphoralar, unguentarium, figürinler ve çeşitli çanak çömlek parçaları ele geçirildi. Kazılarda ortaya çıkarılan kültür tabakalarındaki buluntular uzak bölgeler ile yoğun ticari ilişkilerin kurulduğunu gösteriyor. Bu durum yerleşimin hemen doğusundan akan Seyhan Nehri’nin önceki dönemlerde deniz aşırı ticarette önemli bir rol oynadığına işaret ediyor.”
“Tarihte Adana İsmine İlk Kez Boğazköy Metinlerinde Rastlanıldı.”
Tarihte Adana ismine ilk kez M.Ö. 2 Bin ortalarına tarihlendirilen Boğazköy metinlerinde rastlanıldığını belirten Dr. Şahin Tepebağ’da sürdürülen kazılarda, Adana kentinin ilk yerleşim yerinin burası olduğu konusunda önemli kanıtlar sunulduğunu savundu. Dr. Şahin; “Titizlikle sürdürülen kazıların devam etmesi halinde, bundan sonra kazılması planlanan 10 metre dolgudan elde edilecek bulguların Adana ve Çukurova Bölgesi’nin tarihinin yeniden yazılmasına katkıda bulunacağı aşikârdır.” dedi. |