15.03.2013

Adana (ÇÜHM) -

Çukurova Üniversitesi Balcalı Hastanesi Hipokrat Konferans salonunda 14 Mart Perşembe günü Tıp Bayramı kutlaması gerçekleştirildi. Sabah Atatürk parkında ki Atatürk anıtına,  Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığı, Tabipler Odası Yönetimi ve İl Sağlık Müdürlüğü tarafından çelenk bırakılmasının ardından, Büyükşehir Belediye Bandosu eşliğinde saygı duruşunda bulunuldu ve istiklal marşı okundu.

Ülkemizde ilk tıp eğitiminin verildiği “Tıbhane-i Amire ve Cerrahhane-i Amire”nin kurulduğu gün
olan 14 Mart,
 modern tıp eğitiminin başladığı gün olup, bu önemli gün Tıp Bayramı olarak kutlanmaktadır.

Çukurova Üniversitesi Balcalı Hastanesi Hipokrat Konferans Salonunda açılış kokteyli ile devam eden 14 Mart kutlamaları programında açılış konuşmasını yapan Adana- Osmaniye Tabip Odası Başkanı Dr. Ali İhsan Ökten “Eskiden hocalarımız tüm hekimlerin bizim kardeşlerimiz olduğunu söylerdi. En önemli şeyin deontolojik ve etik kurallara uymak olduğunu ve her zaman Hipokrat adına bağlı kalmamız gerektiğini belirtirlerdi. Ne yazık ki 19. Yüzyılla birlikte hekimlik felsefeden uzaklaştıkça ve teknolojik gelişmeler hızla artış gösterip endüstriyel tıbba geçtikçe hekimlik de şekil ve anlam değiştirdi.

Teknolojinin getirdiği bilgi ve makineleşmek bizi insan doğasına yabancılaştırdı. Yıllardır çalışıp geliştirdiğimiz, birçok hastaya şifa verdiğimiz modern tıp yerini endüstriyel tıbba bıraktı. Anamnez (tıbbi öykü), tanının yarısı derdi hocalarımız. Hatta bazen yalnız anamnezle bile tanı konabileceğini, hastanın kapıdan girişinden neler olup bittiğini anlayabileceğimizi öğretmişlerdi. Yeter ki sormasını, bakmasını bilelim. Tıp kuşkusuz tek boyuta indirgenemeyecek kadar çok yönlü ve içsel zenginliği olan bir meslektir. Adana-Osmaniye Tabip odası yönetim kurulu adına Hipokratın dediği gibi tüm kardeşlerimin Tıp bayramını kutluyorum” dedi.

Hekimlik bir meslek değil, bir yaşam şeklidir.

Dr. Ali İhsan Ökten’in konuşmasının ardından söz alan Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Dilek Özcengiz tıp biliminin tarihini özetledi. Konuşmasında Prof.Dr. Özcengiz “Biz hekimler, barışta, savaşta, her yerde insan için çabalarız. Kalbimizde duyarak ettiğimiz Hipokrat yemini tüm yaşamımızı kapsar ve ona sadık kalırız. Çünkü hekimlik bir meslek değil, bir yaşam şeklidir. Bu nedenle yatığımız hiçbir şeyi fedakârlık olarak görmeyen bizler bugünlerde biraz buruğuz. Toplumdan beklediğimiz saygının azalışı bizleri küskünlüğe itmekte. Bugün bile içimizde yaşattığımız çok büyük insan sevgisi ile insanın yaşam hakkı için ettiğimiz yemine bağlıyız. Bu yüzden her birimiz halkımızın sağlığı için çalışmaktayız. 14 Mart Tıp Bayramınızı saygı ve sevgiyle kutlar nice mutlu, huzurlu ve sağlığın paylaşıldığı 14 Martlar dilerim” diyerek sözlerine son verdi.

Doktorluğun önemli bir meslek olduğunu belirten İl Sağlık Müdürü Dr. Ahmet Özer, “Elbette ki mesleğimiz kutsal ve ulvi bir meslektir. Bu mesleğin erdemini ve güzelliğini ben 19 yıllık meslek hayatımda her an yaşadım. Bir hastamın tedavi olduktan sonra taburcu edilmesi ve giderken teşekkür ettiği andaki konuşmalar aslında bu mesleğin şerefini gösterir. Bu kapsamda elbette bizler hem meslek olarak hem de bilgi ve birikim olarak mesleğin öncüleri olmuşuzdur. Benim tavsiyem tüm arkadaşlarımız örnek bir vatandaş ve her ortamda saygınlığını hissettiren bir hekim olmalıdır. Bu böyle olduğu sürece bayramlar bizim için değer kazanacaktır. Bugün insanlarımız kaliteli hizmet görebiliyorsa bunun sebebi bizleriz. Bu duygu ve düşüncelerle herkesin 14 Mart Tıp Bayramını şahsım ve kurumum adına kutluyorum” dedi.

 Sağlıklı hissetmenin sağlıklı olmayı ifade etmez doktora muhtaçlık periyodik ve süreklidir

Çukurova Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Fenercioğlu ise sözlerine tıp tarihini anlatarak başladı ve sözlerinin devamında “Bireylerin bilgi ve refah düzeyi arttıkça sağlıklı ve uzun yaşama sahip olma istekleri de doğal olarak artmaktadır. Hamileliğin başladığı ilk günden başlayarak doğumda ve doğum sonrası, yaşlılığa ve ölüme kadar geçecek süre içerisinde her birey farklı nedenlerle sağlık hizmetlerine gereksinim duymaktadır. Sağlığın ne kadar önemli olduğunu, ancak sağlığımızdan bir şey kaybettiğimizde anlıyoruz. Ayrıca Fizik-Kimya gibi alanların Biyoloji ile birleştirilmesi günümüz tıp alanında teşhis ve tedavi konularında hassasiyeti arttırmış ve yaşam kalitesini artmasını sağlamıştır. Sağlıklı hissetmenin sağlıklı olmayı ifade etmediğini, doktora muhtaçlığın periyodik ve sürekli olduğunu bizlere hissettirmektedir” dedi ve herkesçe bilinen ’olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi’ dizesi ile düşüncelerini ifade etti.
Adana Vali Yardımcısı Durmuş Gencer ise düşüncelerini kendi hayatından örnekler sunarak anlatıp “Sizlerin onur gününde bulunmak benim için de büyük bir onurdur. Tıp mesleği bir fedakârlık mesleğidir. Onurlu ve vazgeçilmez bir meslektir. Tarihin en başından beri bu böyledir ve böyle olacaktır. Bizim insanlarımız bu hizmete layıktır. Herkesin 14 Mart Tıp Bayramını kutluyorum” diyerek sözlerine son verdi.
Konuşmaların ardından Dr. Ali İhsan Ökten’in “Elin, gözün ve aklın birleştiği yer: Cerrahhane” adlı fotoğraf sergisi slayt sunumundan sonra Dr. Çağlar Emre Çağlayan, Dr. Aysun Şahin, Enis Yurdaözer ve Aysel Hamamlar’ ın sergilediği müzik gösterisi dinleyicilere büyük keyif yaşattı. Son olarak verilen arada ise geleneksel 14 Mart Tıp bayramı yemeği yendi. 14 Mart Tıp bayramı etkinliği geleneksel Tıp Balosu ile sona erdi.