Tören Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kibar’ın açılış konuşmasıyla başladı. Üniversitede yapılan yatırımlar, projeler ve devam eden çalışmalarla ilgili bilgi veren Prof. Dr. Kibar, “Her aşamada bizlere her türlü desteği veren başta Sayın Bakanımız Ömer Çelik Bey olmak üzere emeği geçen herkese sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Bu yatırımlar hiç şüphesiz Devletimizin gücü Hükümetimizin, Kalkınma Bakanlığımızın ve Sayın Bakanlarımızın iradesi ve girişimleri, bizlere güveni ve bizlere verdiği güçlü destek sayesinde mümkün olmuştur. Bu projelerin gerçekleşmesiyle Üniversitemiz çok daha güçlü ve rekabetçi bir konuma gelecektir.” dedi.

Rektör Prof. Dr. Kibar konuşmasına şöyle devam etti;

“Hukuk Fakültemiz 2008-2009 eğitim-öğretim yılında 21 öğrenciyle eğitim-öğretime başlamış ve öğrenci sayısı her yıl artarak bu dönemde 1.132’si lisans ve 139’u lisansüstü olmak üzere toplam 1.271’e ulaşmıştır. Ayrıca, Fakültemizde öğrenim gören 11 farklı ülkeden gelen uluslararası öğrenci sayısı ise 65‘e ulaşmıştır. Hukuk Fakültemiz geçen yıl 205’i lisans ve 63’ü lisansüstü öğrenci olmak üzere toplam 268 mezun vermiştir. Şimdiye kadar farklı mekânlarda eğitim-öğretim veren Hukuk Fakültemiz, kendi eğitim-öğretim standartlarına uygun, sanal mahkeme salonları da dahil olmak üzere her türlü modern altyapıya sahip olan bu yeni binaya kavuştuktan sonra, hiç şüphesiz başarılarına başarılar katacaktır. Bugün temelini atacağımız 3 Fakülte Binasıyla ilgili kısaca bilgi verecek olursak; Eczacılık Fakültemiz, 2012 yılında kurulmuş ve ilk öğrencilerini 2 yıl önce almış genç bir Fakültemizdir. Halen başka birimlerimize ait fiziki altyapıyı kullanan Eczacılık Fakültemiz, bugün temelini atacağımız projenin devreye alınmasıyla son derece modern bir fiziki ve teknolojik altyapıya kavuşmuş olacaktır. 1993 yılında kurulan ve halen yaklaşık 600 öğrencisi bulunan Güzel Sanatlar Fakültemiz, kuruluşundan itibaren İlahiyat Fakültemize ait binanın bir kısmında hizmet vermekte olup, altyapı ihtiyaçları konusunda bazı sıkıntılar yaşanmaktadır.  İktisadi ve İdari Bilimler Fakültemiz ise, 1967 yılında kurulan Adana İktisadi ve Ticari İlimler Akademisine kadar uzanan bir geçmişe sahip olup, öğrenci sayısının 7.500’ü aşması üzerine mevcut derslik ve amfiler ihtiyacı karşılayamaz duruma gelmiştir. Bugün temelini atacağımız projelerle bu sorunların tamamen çözüleceğini düşünmekteyiz.”

“DEVLETİMİZİN MEŞRU MÜCADELESİNİN YANINDA VE HİZMETİNDEYİZ.”

Çukurova Üniversitesi’nin, ülkemizin yer aldığı bu zorlu coğrafyada Ülkemizin güçlü, kararlı ve gururlu duruşunu her bakımdan destekleyecek olan nitelikli beşeri sermaye üretme, bilimsel ve teknolojik gelişmeye katkı sunma sorumluluğunun bilincinde olarak, sürekli gelişimi, yenilikçi yaklaşımları ve dinamizmi kendisine misyon edindiğini de vurgulayan Prof. Dr. Kibar; “Ülkemize daha çok hizmet etmek, eğiim ve araştırma standartlarımızı gelişen dünya koşullarıyla rekabetçi hale getirmek için gayretle çalışmaktayız. Çukurova Üniversitesi olarak; Demokrasimize, Cumhuriyetimize, ülkemizin bölünmez bütünlüğüne ve Büyük Atatürk’ün aydınlık bir gelecek için bizlere miras bıraktığı ideallere bağlı kalarak ilerlemekteyiz.  Bu anlayışla Üniversitemiz, sahip olduğu değerleri daha da geliştirerek kendini sürekli yenilemeye devam etmektedir. Bu vesileyle, Türk Milleti tarafından, demokrasiye aşık Türk evlatlarının vatan ve millet sevgisine emanet edilen bu aziz vatanımızın hudutlarında ve bölgede, güvenlik ve istikrarı sağlamak maksadıyla, Meşru Müdafaa Hakkı çerçevesinde, Afrin bölgesindeki teröristleri etkisiz hale getirmek, dost ve kardeş bölge halkını bunların baskı ve zulmünden kurtarmak üzere Kahraman Ordumuzun başarıyla yürüttüğü “Zeytin Dalı Harekatı”nda, Ülkemizin bekası için canlarını feda eden aziz şehitlerimize Allah’tan rahmet, gazilerimize de acil şifalar diliyorum. Devletimizin hak ve menfaatlerini korumak ve vatandaşlarımızın can güvenliğini sağlamak amacıyla, millî birliğimizi ve bölünmez bütünlüğümüzü hedef alan tüm terör örgütleriyle Devletimizin meşru mücadelesinin yanında ve hizmetinde olduğumuzu bir kez daha belirtmek istiyorum.” şeklinde konuştu.

Adana Valisi Mahmut Demirtaş da konuşmasında eğitim öğretimin ve üniversitelerin önemine dikkat çekti.

Daha sonra kürsüye gelen AB Bakanı Ömer Çelik, kentteki üniversitelere ayrı bir önem verdiğini, bunların Adana'nın değeri olduğunu söyledi.

AB Bakanı Ömer Çelik, kültür ve sanatın ‘hayat damarları’ olduğunu vurgulayarak, bunların büyümesi ve serpilmesi için çok daha kuvvetli adımlar atılması gerektiğini dile getirdi. Çukurova için "Adam eksen biter" dendiğini anımsatan AB Bakanı Ömer Çelik, şöyle devam etti:

"Kültür dünyası açısından, sanat dünyası açısından çok zenginliklerimiz var. 2. Dünya Savaşı başladığı zaman, savaşın önemli devletlerinden bir tanesinin başbakanına giderler, 'Efendim 2. Dünya Savaşı başladı, ülkemiz savaşa giriyor. İlk emriniz nedir?' İlk emri şu olur, 'Milli kütüphaneyi güvenli bir yere taşıyın' Neden? Milli kütüphane, milletin milli hafıza olduğu için kültürü korumak, esasında millet ve devlet hayatını korumaktır. Kaybettiğiniz her şeyi yerine koyabilirsiniz ama kültürü koyamazsınız. 'Milleti millet yapan değerleri simgeleyen eserleri güvenli bir yere taşıyın' diyor. Şuurunda olmamız gereken şey budur. Büyük bir milletiz, büyük bir kültür ve tarihe sahibiz. Üniversiteler binalardan ibaret değil. Üniversitelerin asıl ödevi, bu tarihsel sürekliliği sağlamaktır. Bizim tarihsel süreklilik içerisinde nerede bulunduğumuzu, hangi noktayı teşkil ettiğimizi tarih içerisinde hangi izi bıraktığımızı ve hangi izleri bırakmaya iddialı olduğumuzu göstermektir. Bu sebeple Güzel Sanatlar Fakültemizin buraya açılıyor olmasından çok memnuniyet duyduğumu ifade etmek isterim."

“ÜNİVERSİTE, BİR DEVLETİN VE BİR MİLLETİN BEKASI İÇİN EN ÖNEMLİ UNSURLARDAN BİRİDİR.”
Bakan Çelik, üniversitelerden gelen talepler konusunda aşırı duyarlı davrandığını vurgulayarak konuşmasına şöyle devam etti;

"Tarihte yaşamış birçok büyük devlet var. Onların içinde Çağatay Devleti'nin sadece 30 yıllık bir hayatı vardır. Normalde binlerce, yüzlerce yıllık hayatı olan devletler içerisinde bizim bu devleti hiç hatırlamamamız lazımdı. Sadece 30 yıl sürmüş. Ama Çağatay Devleti'ni niye hatırlıyoruz. Çağatay Türkçesi yüzünden hatırlıyoruz. Peki Türkçe'nin pek çok şivesi, ağzı kaybolmuşken onları hatırlamıyoruz da bunu niye hatırlıyoruz? Çünkü Ali Şir Nevai diye büyük bir düşünür, eserlerini Çağatayca vermiştir. Tek bir düşünürün eserlerini bir dilde vermesi, kaybolup gidecek o dili bizim hatırlamamızı sağlıyor ve o dil sayesinde de sadece 20- 30 yıl sürmüş bir devleti bugüne kadar hafızalarımızda tutuyor. Demek ki üniversite, ilim erbabı, bilim adamı bir devletin ve bir milletin bekası için en önemli unsurlardan bir tanesidir. Ordularınız yenilir, zafer kazanır, donanmanız gider, yerine koyulur, maliyeniz çöker yerine koyarsınız ama milli kültür gittiği zaman bir daha yerine koyamazsınız. Her şeyi başka yerden ikame edersiniz. Ama hepimizi bir arada tutan, millet yapan milli değer kaybolsaydı o zaman bir vatanın üstünde yaşamak ne demek bilmeyecektik."

“ÜLKEMİZDE YÜKSEKÖĞRETİME ERİŞİM OKULLAŞMA ORANINDA HEDEFE ULAŞILMIŞTIR.”  

Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz da, üniversitelere büyük önem verdiklerini dile getirerek, yükseköğretime erişim ve yükseköğretimdeki okullaşma oranında hedefe ulaşıldığını vurguladı ve yükseköğretimde erkeklerde okullaşma oranının yüzde 40, kızlarda ise yüzde 44 olduğunu söyledi.  Kızların sayısının erkeklere göre daha fazla olduğuna dikkat çeken Bakan Yılmaz, “Çukurova Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nin hizmet binasının ve diğer 3 Fakülte’nin yapılmasında emeği geçenlere teşekkürlerimi sunuyorum. Ülkemizin her alanında hedeflerine ulaşabilmesi, ancak nitelikli bilgi üretimi ve nitelikli insan kaynağı zorunludur. Tam bağımsız Türkiye için mutlaka ve mutlaka nitelikli bilgiye sahip olmamız lazım. Bu nedenle üniversitelerimizi çok önemsiyoruz.” dedi.  

Konuşmaların ardından Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Kibar tarafından Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik ve Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’a teşekkür plaketi takdim edildi. Ardından da açılış kurdelesi kesildi.